Allah İnancı

Allah İnancı
İnsan Akıllı ve İnanan Bir Varlıktır
İnsanoğlu diğer canlılardan farklı yaratılmıştır. İnsanı farklı kılan ve diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği akıl sahibi olması ve aklını kullanabilmesidir. İnsan aklını kullanarak iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edebilir. İnsan için önemli olan ve yapılması gereken her zaman ve her yerde daima doğruyu seçmek, doğru yolu takip etmek, doğrularla birlikte olmak ve doğruya yönelmektir.
Zümer Suresi 9. Ayette insanın akıl sahibi olması konusunda buyuruluyor ki: “Yoksa gece saatlerinde secde eden ve ayakta duran (samimi bir mü’min) olarak ibâdet eden, âhiret (azâbından)dan sakınan ve Rabbinin rahmetini uman o kimse (kâfir olan kimse gibi) midir? De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak (selîm) akıl sâhipleri ibret alır.”
Akıl Sayesinde İnsan Neler Yapabilir?
Doğru bir biçimde karar verebilir ve doğruya yönelebilir.
Olaylar arasında neden ve sonuç bağlantıları kurabilir.
Sürekli yeni yeni bilgiler edinebilir.
Bilimsel çalışmalar yapabilir, kendini geliştirebilir.
Olaylar üzerine düşünebilir, merak edebilir, araştırabilir.
İnsan akıl ile nasıl yaratıldığını ve yaratıcısının kim olduğunu, evrendeki bu mükemmel düzenin nasıl meydana geldiğini bilmek ister. Bunun sonucunda da Allah’ın varlığını ve birliğini kavrayabilir.
Akıl sahibi olmanın yanında inanmak da insanın en temel özelliklerinden biridir.
Yüce dinimiz İslam’a göre aklın önemi büyüktür. İnsan aklı sayesinde dinî sorumluluk altına girer. Aklımız sayesinde doğru kararlar verebiliriz.
Kur’an-ı Kerimde Geçen Aklın Önemi ile İlgili Ayetler:
Sa’d Suresi 29. Ayet: “(İşte bu,) âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri ibret alsın diye onu sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.”
Bakara Suresi 242. Ayet: “Allah size ayetlerini böyle iyice açıklar ki akıl erdiresiniz.”
İsra Suresi: 36. Ayet: “Ölçtüğünüz zaman ise, ölçüyü tam yapın, doğru terâzi ile tartın! Bu (sizin için) daha hayırlıdır ve netîce i‘tibâriyle daha güzeldir.”
Evrende Bir Düzen Vardır
Gece ve gündüz sürekli birbirini takip eder. Mevsimler oluşur. Yağmur yağar. Gezegenler Güneş’in etrafında dönerler. Daha bir çok olay, biri diğerine bağlı olarak sürekli ve bir düzen içinde meydana gelir. Şöyle bir düşünelim; bütün bu olaylar zinciri kendiliğinden ya da tesadüfen mi gerçekleşiyor, yoksa bir düzen, bir uyum, bir denge üzere mi gerçekleşiyor.
Evrenin Düzeni ile İlgili Ayetler:
Rahman Suresi 7. Ayet ve 8. Ayetler: “Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı (umum kâinâtta adâlet ve dengeyi) koydu.” “Tâ ki tartıda haddi aşmayın!”
Ra’d Suresi 13. Ayet: “Ve ra‘d (gök gürültüsü) O’na hamd ile (tesbîh ederken), melekler de O’nun korkusundan (yine O’nu) tesbîh eder(ler)! Hem (O,) yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar; böyleyken onlar (hâlâ) Allah hakkında mücâdele ediyorlar! Hâlbuki O, (düşmanlarına karşı) azâbı pek şiddetli olandır.”
Fatır Suresi 13. Ayet: “(O,) geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar; hem güneşi ve ayı (emrine) boyun eğdirmiştir. Herbiri belirli bir vakte kadar (yörüngesinde) akar gider. İşte Rabbiniz olan Allah, bu (ni‘metleri veren)dir. Mülk O’nundur. O’ndan başka (kendisine) yalvarmakta olduklarınız ise, bir çekirdek zarına bile sâhib olamazlar!”
Vücudumuzun fiziksel yapısı, meyve ve sebzelerin tadının birbirinden farklı oluşu, Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, organlarımızın işleyişi gibi çoğaltabileceğimiz daha birçok örnek evrendeki değişmez denge ve uyumu göstermektedir.
Allah’ın Varlığı ve Bir Olması
Çevremize baktığımızda canlı veya cansız sayısını bilemeyeceğimiz çeşitli varlık görürüz. Bu varlıklar nasıl meydana gelmiştir? Tüm varlıkların içinde bulunduğu düzen ve uyum kimin eseridir? Elbette bu varlıkları bir düzen ve uyum içinde yaratan sonsuz güç ve kudret sahibi yüce Allah’tır. Evrenin ve evrenin içerisindeki tüm varlıkların yaratıcısı, sahibi ve kanun koyucusu Allah’tır.
Allah’ın Varlığı ve Birliği ile İlgili Ayetler:
Lokman Suresi 25. Ayet: “And olsun ki, eğer onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlakā: “Allah!” diyeceklerdir. De ki: “Hamd, Allah’a mahsusdur.” Fakat onların çoğu bilmezler.”
İhlas Suresi 1. Ayet: “De ki: “O Allah, Ehad’dir (birdir)!””
Hadis-i Şerif: “Her doğan çocuk, İslâm fıtratı üzerine doğar. Yani tertemiz, işlenmemiş bir maden gibidir. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” (Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5)
Allah Her Şeyi Sürekli Yaratandır.
Canlı cansız bütün varlıklar Allah’ın iradesi ile meydana gelmiştir. Sürekli devam eden bu yaratma durursa evrendeki düzen bozulur, her şey son bulur. Evrendeki düzen ve uyum içerisinde en doğru yola sevkedilmek için ve en iyi şekilde korunmak için bizi yoktan var edip yaratan ve rızıklar verip yaşatan Allah’ın yoluna sımsıkı sarılmalıyız.
Eşi ve benzeri olmayan yüce Allah her şeyi işitir, görür ve bilir. Herkes ölümlüdür ve hiç kimse kendi gücünü aşan bir şeyi gerçekleştiremez. Oysa Hiçbir şeye benzemeyen ve dengi olmayan sonsuz güç ve kudret sahibi yüce Allah’ın her şeye gücü yeter.
İnsanı en iyi tanıyan insanı yaratan’dır. Her şeyin farkında olan Allah, bizim istek ve beklentilerimizi de en iyi bilendir. Bilgisi ve gücü sınırsız olan Allah’ın yapmak istediklerinin önüne hiçbir şey geçemez. Her an ve her yerde yanımızda ve her hareketimizden haberdardır.
Allah’ın İradesi ve Yaratıcılığı ile İlgili Ayetler:
En’am Suresi: 59. Ayet: “Ve gaybın anahtarları O’nun katındadır; onları ancak O bilir. Hem karada ve denizde ne varsa bilir. Hiçbir yaprak da düşmez ki onu bilmesin; hem ne yerin karanlıklarında bir dâne, ne yaş ne de kuru (hiçbir şey) yoktur ki, apaçık bir Kitab’da (Kur’ân’da) bulunmasın!”
Enbiya Suresi 4. Ayet: “(Peygamber:) “Rabbim, gökte ve yerde (konuşulan) her sözü bilir. Çünki O, Semî‘ (herşeyi işiten)dir, Alîm (hakkıyla bilen)dir” dedi.”
Al-i İmran Suresi 189. Ayet: “Hem göklerin ve yerin mülkü (saltanatı) Allah’ındır. Ve Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.”
Şûra Suresi 11. Ayet: “(O,) gökleri ve yeri yoktan var edendir. Size kendi cinsinizden eşler, sağmal hayvanlardan da (kendilerine) eşler kılmıştır. Sizi bu sûretle çoğaltıyor. O’nun misli gibi hiçbir şey yoktur. Ve O, Semî‘ (herşeyi işiten)dir, Basîr (hakkıyla gören)dir.”
Bakara Suresi 286. Ayet: (Amenerrasulü) “Allah, kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmaz. Kazandığı (iyilik) kendi lehine, işlediği (kötülük) de kendi aleyhinedir. (Ey mü’minler! Şöyle duâ ediniz:) “Rabbimiz! Eğer unutursak veya hatâ edersek, bizi mes’ûl tutma! Rabbimiz! Bizden öncekilere onu yüklediğin gibi, bize de ağır bir yük yükleme! Rabbimiz! Kendisine (dayanabilmek için) takatimiz olmayan şeyi de bize yükleme! Hem bizi affeyle!Ve bizi bağışla! Hem bize merhamet buyur! Sen bizim Mevlâmızsın; artık kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle!””
Allah’a Tevekkül Etmek Nedir?
Tevekkül nedir?
Çalışmak, Allah’ın yardımına güvenmek ve Başarmak. Çalışmadan, emek vermeden hiçbir şey elde edilemez. İnsan çalışıp emek vermeli, elinden geleni yapmalı, sonucu ise Allah’a bırakmalıdır. Bu şekilde inanarak çalışmak ve sonucu Allah’ın takdirine bırakmak tevekküldür. Çalışırken ve gerekli emek ve çabaları gösterirken Allah’a güvenerek çalışmalı ve Allah’tan ümidimizi kesmemeliyiz.